Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2024 yılı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, “Enerji diplomasisi enerjinin önemli bir unsurudur ve Türkiye jeostratejik konumu itibarıyla merkez ülkelerden birisidir.” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerinde milletvekilleri görüşlerini dile getirdi.
AK Parti Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy, enerjinin toplumların refah seviyesinin yükseltilmesinde ve ülkelerin kalkınmasında hayati bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Türkiye’nin her bir hanesinin doğal gaz konforuna erişebilmesi için çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü ifade eden Altınsoy, “2002 yılında 1,3 milyon olan doğal gaz abone sayısı 20 milyonu geçmiş olup ülkemiz nüfusunun yüzde 80’inden fazlasına doğal gaz kullanım imkanı sunulmuştur. Doğal gazdan aktif olarak faydalanan nüfus ise 60 milyonun üzerindedir.” diye konuştu.
Altınsoy, yeni arz kaynaklarının ortaya çıkarılması ve mevcut rezervlerin geliştirilmesine yönelik karada ve denizde yürütülen hidrokarbon arama ve üretim faaliyetleri kapsamında çalışmaların devam ettiğini dile getirerek, hem Karadeniz’de hem de Akdeniz’de 2 sismik araştırma ve 4 derin deniz sondaj gemisinin çalışmalarına devam ettiğini söyledi.
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, maden kazalarına değinerek, “Sloganınız ‘önce insan’ olsaydı Soma maden faciasının yaşandığı bir ülkede Amasra maden faciası da yaşanmazdı. Önceliğiniz ‘insan’ olsaydı Soma Termik Santrali’nin bacasından dumanlar yükselmez, çevre felaketleri yaşanmazdı.” ifadelerini kullandı.
Termik santrallerin 13’ünün özelleştirildiğini anımsatan Bakırlıoğlu, şöyle devam etti:
“Şu ana kadar Soma’da termik santralde baca gazı arıtma filtresi çalışması ve yatırım yapılmadı. 2027 yılına kadar da yapılmayacak. Soma’da termik santralde şu anda alarm çalıyor. Soma’da özelleştirmeden önce her yıl yapılan rutin bakımlar, özelleştirme sonrasında bugüne kadar yapılmış değil. Çok ciddi iş güvenliği sorunları var; yangınlar çıkıyor.”
İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, makro ekonomi ile enerji arasındaki bağlantıya bakıldığında yüksek cari işlemler açığının sebebinin enerji ithalatı olduğunu belirterek, “Dünyada bizden çok daha fazla enerji ithal eden ve cari fazla veren ülkeler var. Temel problem, bizim ithal ettiğimiz enerjiyle ne ürettiğimiz?” dedi.
Enerji fiyatlarının üzerinde bir sübvansiyon olduğunu ifade eden Özlale, şunları anlattı:
“Türkiye Avrupa’nın en ucuz enerjilerinden birisini kullanıyor. Buradaki temel problem sübvansiyonların yetersiz olması değil, bizim o 1 birim enerjiyle ne kullandığımız. Enerji verimliliğinde de gidişatımız çok iyi değil. Türkiye ve Avrupa Birliği’ndeki enerji ve verimliliğindeki artışa baktığımızda bizdeki artış Avrupa Birliği’nin çok altında. Önümüzdeki dönem enerji verimliliği konusunda çok daha fazla bir farkındalık ve yatırım yapılması çok önemli.”
Özlale, nükleer teknolojilerin de desteklenmesi gerektiğini dile getirerek, “Tıptan tarıma kadar birçok alanda bunun önemine inanıyoruz. Nükleere karşı değiliz ama Akkuyu’ya karşıyız; çünkü teknoloji transferi yok. Özel imtiyazlar verilmiş, merkezi Moskova’da olması dolayısıyla… Akkuyu’nun bendeki karşılığı; Türkiye topraklarında Rusya’nın enerji üretip bize ihraç etmesi, dolayısıyla bizim de onlardan ithal etmemizdir.” sözlerini sarf etti.
HEDEP Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, endüstrileşmiş enerji kaynaklarının sadece sivil yaşamı değil, beraberinde askeri, siyasi ve ekonomik stratejileri de belirleyen ana faktörlerin başında geldiğini belirtti.
Son iki yüzyılda yaşanan savaşların, gelişen politik ittifakların da temelinde yine enerji kaynaklarına hakim olma güdüsü yer aldığını aktaran Sayyiğit, “Normal şartlarda insanın hizmetinde büyük bir nimet olması gereken doğal kaynaklar maalesef çatışmanın birer sebebi şeklinde karşımıza çıkmakta. Afrika’nın bazı ülkelerinde elmasın varlığı onlara zenginlik getirmemiş, Orta Doğu’daki petrol rezervleri bir huzur vesilesi olmamıştır.” diye konuştu.
“Enerji, kaynağı elinde bulunduran ülkeler bakımından önemli bir güç”
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, enerjinin önemli bir üretim girdisi olduğunu dile getirerek, ulaştırmadan ısınmaya, sağlık hizmetlerinden temel ihtiyaca kadar gündelik yaşam için bir zorunluluk olduğunu söyledi.
Enerji arz güvenliğinin de hayati bir husus olduğunu kaydeden Aksu, şu değerlendirmede bulundu:
“Enerji, sahip olduğu vasıflarla küresel ekonominin belirleyici unsuru, kaynağı elinde bulunduran ülkeler bakımından önemli bir güç, diplomasinin etkin bir aracı konumundadır. Enerji, pandemi ve Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte dünyanın en popüler gündemi, toplumsal farkındalığın en yüksek olduğu bir konu olmuştur. Enerji diplomasisi enerjinin önemli bir unsurudur ve Türkiye jeostratejik konumu itibarıyla merkez ülkelerden birisidir. Zengin enerji kaynaklarına sahip Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerle üretim, nakil ve diğer alanlarda yapılacak ikili ve çok taraflı anlaşmalar ülkemizin bu gücünü de artıracaktır.”
AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, “Gabar, Kato, Bestler Dereler denilince bizim içimiz burkulurdu, hep kötü haberler gelirdi bölgeden. Şimdi petrol haberlerinin gelmesi ve petrolümüzün yüzde 20’sine kadar yerliliğe çıkabilecek olması gerçekten hepimizin zenginliği. Başta Doğu, Güneydoğu olmak üzere Türkiye’mize büyük zenginlik katacak.” ifadelerini kullandı.
HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli de Gabar’daki petrol keşfine ilişkin, “Gabar’la övünüyorlar; sürekli Gabar, Gabar, Gabar… Gabar’da petrolü 30 sene önce bulsak hep beraber sevinirdik ama şimdi tehlike; çünkü fosil yakıt, küresel ısınma, sera gazı etkisi. Kömür bulmak ne kadar kötüyse petrol bularak bütün yatırımları onun üzerine inşa etmek de o kadar riskli.” görüşünü savundu.
“Enerji maliyetlerindeki artış vatandaşa geçim sıkıntısı olarak geri dönüyor”
DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, enerjinin, tarih boyunca uluslararası arenada ülkelerin konumlarını belirlemede en büyük etken olduğunu söyledi.
Türkiye’nin doğal gazda yüzde 99, petrolde ise yüzde 90 dışa bağımlı olduğunu belirten Kısacık, “Enerjide dışa bağımlılık, ülkemizin siyasal ve ekonomik manevra alanını daraltırken enerji maliyetlerindeki her artış vatandaşlarımıza geçim sıkıntısı olarak geri dönüyor. Enerjide dışa bağımlı bir ülke, yerli ve milli bir ülke olmaz. Enerjide tam bağımsız ve dünyaya enerji ihraç eden bir Türkiye olmalı.” diye konuştu.
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Türkiye’nin bugün bölgesinde sahip olduğu yerli ve milli arama, tarama ve sondaj gemileriyle hakkını koruduğunu belirterek, sondaj gemileriyle arama tarama faaliyetlerinin sağlanması konusunda Bakanlık yetkililerine teşekkür etti.
Osmanağaoğlu, “Enerji kaynaklarını yağmalamayı kendilerine hak görenlere karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin duruşu hem bölge ülkelerine ilham vermiş hem de sömürgeci zihniyet sahiplerine ders olmuştur ve halen anlamayan varsa da onlara liderimiz Devlet Bahçeli’nin ‘Türkiye’yi yok sayarak Doğu Akdeniz’deki doğal kaynakların üzerine çöreklenmek isteyen zalimler koalisyonu, egemenlik haklarıyla oynamanın ağır bedelleri olacağını çok iyi bilmeliler’ sözlerini hatırlatmak isterim.” görüşünü dile getirdi.